top of page

GUGGENHEIM MUSEUM | NEW YORK

Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrinin Üst Doğu Yakası’nda bulunan Solomon R. Guggenheim Müzesi, 1937 senesinde kurulmuş bir çağdaş sanat müzesidir. Müze Solomon R. Guggenheim Vakfı tarafından kurulmuş ve yönetilmekte olan müzeler içinde en tanınanı olan müze sıklıkla Guggenheim olarak anılmaktadır. Solomon R. Guggenheim Müzesi geniş ve kapsamlı çağdaş sanat koleksiyonu ve eşsiz mimarideki binası ile New York şehrinin ve hatta tüm A.B.D'nin en meşhur müzeleri arasında sayılmaktadır.

1929 yılında 66 yaşındaki Amerikalı zengin sanayici Solomon R. Guggenheim (2 Şubat 1861-3 Kasım 1949) Alman sanatçı ve teorisyen Hilla Rebay'ın rehberliğinde Vasily Kandinsky, Paul Klee, ve Marc Chagall'ın önemli eserlerinden oluşan geniş bir koleksiyon oluşturması ile günümüze gelen güncel sanat adına önemli bir süreç de başlamış oldu. 1930'lu yıllarda S.R.Guggenheim iyice genişleyen bu çağdaş sanat koleksiyonunu New York Plaza Otel'deki özel süitinde düzenlediği sergilerle sanatseverlerin beğenisine açtı. Bu dönemde Guggenheim modern sanatın hamisi olarak sanat camiasında şöhret kazandı. Nihayet 1937 yılında Solomon R. Guggenheim Vakfı "sanatın tanıtımı ve hamiliği ile halkın sanat ve aydınlanma yolunda eğitimi" amacıyla kurucusu S.R.Guggenheim'ın başkanlığında resmen faaliyete geçti. 1939 yılında Vakıf, ilk sanat müzesini Amerika Birleşik Devletleri’ndeki New York şehrinde açtı. Orijinalinde "Nesnel Olmayan Eserler Müzesi" olarak adlandırılmış olan Guggenheim Müzesi, Hilla Rebay ve Solomon R.Guggenhaim'ın yeğeni Peggy Guggenheim'in yönlendirmesiyle Amerikalı ve Avrupalı soyut sanatçıların eserlerinin başlıca sergileme alanı haline geldi ve güncel sanatın akışını belirleyen bir odak noktası oldu. 40'lı yıllar boyunca Peggy Guggenheim Giorgio de Chirico, Robert Motherwell, Jackson Pollock ve Mark Rothko gibi sıradışı sanatçıların hamiliğini üstlenerek müzenin koleksiyonunu genişletti. Solomon R. Guhhenheim 1949 yılının 3 Kasım günü vefat etti. Müze 1952 yılında kurucusunun anısına ismini Solomon R. Guggenheim Müzesi olarak değiştirdi.

1943 yılında S.R.Guggenheim ve Hilla Rebay müze için kalıcı bir mekan olacak bir yapı tasarlaması için mimar dünyaca ünlü mimar Frank Lloyd Wright ile anlaşmıştı. Uzun bir çalışmanın ardından 1959 senesinde müze Seksen Dokuzuncu Sokak ve Beşinci Caddenin kesiştiği, Central Park'a hakim pozisyonda konuşlanmış olan günümüzdeki mekanına geçti. Wright'ın ölümünden altı ay sonra açılışını yapan ve mimarın son büyük eseri olan bu dikkat çekici yapı mimarlık eleştirmenlerini iki kutba bölmüş olsa dahi günümüzde çağdaş mimarinin en seçkin yapıtları arasında sayılmaktadır. Sokaktan bakıldığında yapı tabanından tavana doğru hafifçe genişleyen silindirik masif bir kütle üzerine sarılmış beyaz bir kurdele görünümü sergileyen yapının bu organik görünümü Manhattan binalarının tipik kutu görünümleriyle keskin bir kontrast oluşturmaktadır. Bu zıtlık mimarı tarafından da vurgulanmış ve Wright Müze binasının hemen yakınındaki Metropolitan Sanat Müzesi'nin kendi tasarımı yanında adeta "bir Protestan ahırı" gibi kaldığını söylemiştir.

İçmekanda eserlerin sunulduğu galeri hafif bir spiral çizerek zeminden yapının tepesine değin yükselir. Tablolar bu spiral galerinin duvarlarında asılı olarak sergilenirken ayrıca yol boyunca her katta özel sergileme salonları da bulunmaktadır. Müzenin en çok eleştiriye hedef olan yönü mimarisinin içinde sergilenen eserleri gölgede bırakması ve sergilenen eserleri ana spirali çevreleyen karanlık ve penceresiz nişlerde sergilemenin zorluğu hususlarıdır. Gerçekten de merkez rotunda gün boyu direk güneş ışığına maruz kalsa dahi sergi alanları genel olarak gölgede kalmakta ve eserlerin büyük oranda yapay ışıkla aydınlatılmasını gerektirmektedir. Yapıdaki sınırlı mekan heykellerin de sergi yolu boyunca yerleştirilmesini gerektirmiştir. Bu gibi sebeplerden açılış öncesi yirmi bir sanatçıdan oluşan bir grup çalışmalarının böyle bir mekanda sergilenmesini istemediklerini bildiren bir protesto mektubuna imza atmıştır.

Guggenheim Müzesi 1992 senesinde dikdörtgen bir kule ile genişletilmiş ancak bu da New York için bir simge haline gelen yapının orijinal görünümünü bozduğu gerekçesiyle büyük tartışmalar yaratmıştır. Solomon R. Guggenheim Vakfı’nın halihazırdaki başkanı Thomas Krens dahi yapının kendisini "müzenin sanat koleksiyonu içindeki en önemli eser" olarak tanımlayarak önemini belirtmiştir. Müze 2007 yılında dış cephenin yenilenmesi ve taşıyıcılarının sağlamlaştırılması amacıyla geniş çaplı bir restorasyona alınmıştır.

Günümüzde Solomon R. Guggenheim Müzesi’nin koleksiyonu temelde, birbirinden çok farklı altı kişisel koleksiyondan oluşmaktadır: Sanayici Solomon R. Guggenheim'in koleksiyonu saf soyutun ruhani boyutlarına adanmış objektif olmayan eserlerden mürekkeptir. Yeğeni Peggy Guggenheim'in koleksiyonu ise sürrealist ve soyut resim ve heykellerden oluşmaktadır. Sanat koleksiyoncusu Justin K.Thannhauser'in müzeye bağışladığı koleksiyonu İzlenimci, Ard-İzlenimci ve erken dönem Modern başyapıtlardan oluşmakta iken Karl Nierendorf'un koleksiyonu Alman Dışavurumcu eserlerden ibarettir. Katherine S. Dreier'in tarihi avangard tabloları ve heykelleri ile Dr.Giuseppe Panza di Biumo'nun Avrupa ve Amerikan Minimalist,

Post Minimalist ve Konsept sanatını içeren geniş bir koleksiyonu da bu diğer koleksiyonlarla bir araya geldiğinde 19.yüzyıldan günümüze değin gelen çok katmanlı ve geniş bir eser yelpazesi ortaya çıkmaktadır. Plastik sanatlara adanmış birçok kurumun aksine Guggenheim Müzesi belli dönemler ve konuları gösterecek şekilde bölümlenmemiştir. Aksine eserler tarihi ve sanatsal bir sürekliliği vurgulayacak biçimde sergilenmektedir.

Solomon R. Guggenheim Müzesi dünyanın en kapsamlı ve geniş çağdaş sanat koleksiyonuna sahip olmanın yanısıra yeni dünyanın sayılı sanat kütüphanleri ve arşivlerine de ev sahipliği etmektedir. Kütüphane Modern sanat ve günümüz sanatı, mimarisi ve her tür tasarım alanı konularına adanmış ve ayrıca müzenin uluslararası koleksiyon ve sergilerindeki eserlere yoğunlaşan geniş bir kaynak yelpazesi içermektedir. Arşiv departmanı müzenin tarihine, sergilerine ve koleksiyonlarına ışık tutan birinci-el dokümanları içermektedir. Guggenheim Müzesi halihazırda dünyanın başta gelen çağdaş sanat müzelerinden biridir. Kalıcı koleksiyonunu yanısıra uluslararası bir çok sergi düzenleyen ve birçoğuna da ev sahipliği yapan müze sanatçılar ve sanatseverler için dünya çapında bir odak noktası olmayı sürdürmektedir. [1]

MİMARI : FRANK LLOYD WRİGHT

1867’de Richland Center, Wisconsin’de dünyaya geldi. Rahip ve müzik öğretmeni William Russell Cary Wright ile öğretmen Anna Lloyd Wright çiftinin üç çocuğundan en büyüğüdür. Doğduğunda ailesi ona “Frank Lincoln” adını verdi. 1959 yılı Nisan ayında aniden hastalanan Wright, 9 Nisan 1959 günü 92 yaşında Arizona’da hayatını kaybetti. Springfield,Wisconsin’deTaliesin yakınındaki Unity Chapel Mezarlığı’na defnedildi. 1985’te üçüncü eşi Olganiniva’nın ölümünden sonra mezardan çıkarılıp yakılmış ve külleri Arizona’da eşinin külleri ile birlikte gömülmüştür. [2]

Modern mimarlığın tarihinde başat kişiliklerden birisi olarak kabul edilen Frank Lloyd Wright, 20. yüzyılın ilk yarısı boyunca, uzun soluklu ve üretken mesleki yaşamı içerisinde yarattığı tasarımları ile büyük etki uyandırdı. 1889 yılında Illinois Oak Park’ta bulunan kendi evinin tasarımı ile başlayan kariyeri, sayısız konut, ticaret, eğitim ve kamu yapıları ile devam etti.

Wright, 20’li yaşlarında Şikago Okulu’nun en iyi temsilcisi sayılan L. Sullivan’ın bürosunda çalışarak, biraz da romantizme kayan akılcı bir eğitim aldı. Daha sonra, özellikle H. H. Richardson’un geliştirdiği konut mimarlığıyla ve uzakdoğunun plastik anlayışıyla ilgilendi. Bu şekilde, bakışımsız, alçak, manzarayla bütünleşen ve tıpkı Japon evleri gibi esnek mekân dağılımları olan “kır evleri” üzerine çalışmalarını yönlendirdi. Yapıtları 1906’dan sonra, özellikle Adolf Loos’un kendisi hakkındaki yayınlarının desteğiyle Avrupa’da da büyük yankı uyandırdı. Bunlara duyulan ilgi, yapılarının akılcı olmalarından çok, biçimsel yeniliklerinden kaynaklanır.[3]

Wright’ın usanmadan olgunlaştırdığı araştırmalar, ilk meyvelerini 1929 büyük ekonomik bunalımı sonrasında vermiştir. Çok iyi bilinen eseri, meşhur “Şelale Evi” (Pensilvanya, 1936) bu büyük düş gücünün sonucudur. Ancak, bu büyük mimar, yapısal ve biçimsel temalarını, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında gerçekleştirdiği çok sayıdaki yapı ve şehircilik projelerinde bulmuştur. Özellikle New-York Guggenheim Müzesi (1956-1959) gibi sarmal yapılar, günümüze kadar özgünlüğünü koruyan eserleri arasındadır.

Projelerindeki “değişim” ve “yenilik” öğeleri, tasarımlarının organik temellerini oluşturur. “Yerin üzerinde ve ışığa doğru”inancıyla ürettiği birbirine hiç benzemeyen çözümler ile devrimci nitelikte konut uygulamaları yapar. Bunlara getirdiği “bütünlük” ve “özgünlük” anlayışlarını, için dışa doğru doğal akışında kullanır. Wright, her zaman tam bir bütüncüllük/sentez peşindedir. Bu amaçla mümkün olan her fırsatta, mobilyadan aydınlatma donanımına, masa örtüsünden yerdeki halılara kadar iç mekân tasarımı sürecinin hemen her aşamasında yetkin olmaya çalışır. [4]

MİMARİSİ : YAPI ÖZELLİKLERİ

Yapı kütlesini, yukarı doğru açılarak yükselen beyaz renkli betondan yalın görünüşlü bir sarmal bant oluşturur. İç mekanda ise gene sarmal bir rampa altı kat yüksekliğine ulaşır. Rampanın ortasındaki boşluk tepede, paslanmaz çelikten bir konstrüksiyonu olan cam bir kubbeyle örtülmüştür.[5]

Sarmal dış duvarın iç yüzüne asılmış resimler, en yukarıdan başlanıp rampadan döne döne inilerek izlenir. Girişiyle beraber toplamda altı kattan oluşan Guggenheim Müzesi binasının en dikkat çeken özelliği kuşkusuz merdivensiz oluşu. Frank Lloyd Wright'ın yadsınamaz mimari yeteneği ile inşa ettiği bu harika bina, dışarıdan bakıldığında sarmal şeklinde yükselen katlardan oluşuyor. Hiç merdiven çıkmadan adeta döne döne gezebileceğiniz bu müze binasında, eserlerin birçoğu duvarlarda sergileniyor. Her bir katta bir tarafta duvar bulunurken diğer cephe balkon misali ortak boşluğa bakıyor. Dönem dönem yenileri eklenen eserlerin bir kısmı bu boşluklardan asılarak sergilenerek tüm katlardan görülebilmesi sağlanıyor. [6]

NELER SERGİLENİYOR?

Yaklaşık 500 sanatçının modern tarzda eserlerinin sergilendiği Guggenheim Müzesi'nde, Carlo Accardi'den Alberto Burri'ye, Coa Fei'den Poul Chan'e, Salvador Dali'den Yves Klein'e, Barbara Kruger'dan Henri Lourens'e kadar dünyaca ünlü birçok eser sergilenmektedir. [7]

NASIL GİDİLİR?

1071 5. Cadde New York adresinde bulunan bu müzeye, 4, 5 ve 6 numaralı trenleri alıp 86. Cadde durağında inerek varabilirsiniz. Haftanın her günü sabah saat 10'dan 17.45'e kadar hizmet vermektedir. [8]

KAYNAKLAR

  1. Özer S. Lebriz Sanal Dergi Makalesi,2008

  2. “F. L. Wright” maddesi, Büyük Larousse, cilt: 24.

  3. Maddex, Diane, 2000, 50 Favorite Houses by Frank Lloyd Wright, Abradale Press, ABD.

  4. Sommer, Robin Langley, 1993, Frank Lloyd Wright: American Architect for the 20th Century, Brompton Books, Greenwich, ABD.

  5. Wikipedia, url: https://tr.wikipedia.org/wiki/Solomon_R._Guggenheim_Müzesi [19.11.2015]

  6. Yerebakan E, 2013 url: http://www.usasabah.com/GeziMekan/2013/09/30/new-york-muzeleri4-guggenheim-muzesi [19.11.2015]

  7. Yerebakan E, 2013 url: http://www.usasabah.com/GeziMekan/2013/09/30/new-york-muzeleri4-guggenheim-muzesi [19.11.2015]

  8. Google Maps

Featured Posts
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Recent Posts
Archive
Search By Tags
Henüz etiket yok.
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page